Bursa'da Covid-19 nedeniyle hayatını kaybeden Karabacak, 1954'te Erzurum'un merkez Yakutiye ilçesine bağlı Akdağ Mahallesi'nde dünyaya geldi.

Burada güreşe başlayan Karabacak, daha sonra çalışmak için İzmir'e göçtü. Ekmek fırınında çalışarak yaşama tutunan Karabacak'ın geleceği 1973'te İzmir Tekel Spor Kulübünde güreşe başlamasıyla değişti.

Ardından Bursa Tofaş SAS Güreş Kulübünde güreş yapmaya devam eden Karabacak, aldığı başarılarla hocalarının da göz bebeği oldu.

Başarı çıtasını her zaman yükselten aynı zamanda arkadaşlarının da örnek aldığı bir sporcu olan Karabacak, 1973'te Yugoslavya'da 68 kilogramda büyükler serbest stilde balkan 5'incisi oldu.

Örnek kişiliği ile "güreş camiasının ağabeyi" oldu

Örnek kişiliği ve başarıları ile "güreş camiasının ağabeyi" ve "altın adam" olarak bilinen Karabacak'ın daha sonra güreşte kazandığı başarılar ise şöyle:

"1974'te Ankara'da düzenlenen Balkan Şampiyonasında serbest stilde 74 kilogramda balkan şampiyonluğu, 1983'te Fas'taki Akdeniz Oyunları'nda serbest stilde 74 kilogramda şampiyonluk, 1987'de Suriye'deki Akdeniz Oyunları'nda serbest stil 90 kilogramda şampiyonluk, 1975'te İspanya'daki Avrupa Şampiyonasında serbest stil 68 kilogramda Avrupa dördüncülüğü, 1976'da Sovyetler Birliği'nin Leningrad şehrindeki Avrupa Şampiyonasında serbest stilde 74 kilogramda Avrupa altıncılığı, 1977'de Bursa'daki Türkiye Şampiyonasında serbest stil 74 kilogramda Avrupa ikinciliği, 1978'de Bulgaristan'daki Avrupa Şampiyonası'nda serbest stil 74 kilogramda Avrupa üçüncülüğü, 1979'da Romanya'da serbest stil 82 kilogramda Avrupa dördüncülüğü, 1983'te Macaristan'da 82 kilogramda Avrupa şampiyonluğu, 1983'te Sovyetler Birliği'ndeki dünya şampiyonasında serbest stil 82 kilogramda dünya beşinciliği, 1985'te Doğu Almanya'da serbest stil 90 kilogramda Avrupa üçüncülüğü, 1987'de Bulgaristan'daki Avrupa şampiyonasında serbest stil 90 kilogramda Avrupa üçüncülüğü, 1997'de İsviçre'deki dünya şampiyonasında serbest stil 74 kilogramda dünya dördüncülüğü."

Fotoğraf: AA

Milli takım antrenörlüğü de yapan Karabacak, yaşadığı Bursa'da bir süre önce Covid-19'a yakalandı. Bursa Devlet Hastanesinde tedavisi süren Karabacak, burada yapılan müdahaleye rağmen yaşamını yitirdi.

Türkiye'de minderde madalyaya hasret kalınan dönemlerde ülkesini başarıyla temsil ederek Türk milletinin her zaman yüzünü güldüren Karabacak'ın vefatı, ailesi başta olmak üzere öğrencilerini, meslektaşlarını ve sevenlerini yasa boğdu.

"Altın adam"ın ismi Erzurum'da doğduğu mahalledeki okulda yaşatılıyor

Karabacak'ın ismi verilen ve Erzurum'da doğduğu mahallede yer alan Akdağ Reşit Karabacak İlkokulunda, şampiyonun fotoğrafı ve derecelerinin yer aldığı tablo bulunuyor.

Fotoğraf: AA

"Türk güreşine çok hizmetleri oldu"

Türkiye Geleneksel Spor Dalları As Başkanı Şahin Hopur, Reşit Karabacak'ın hem Türkiye'nin hem de Erzurum'un önemli milli güreşçilerinden olduğunu söyledi. Hopur, Türkiye'de uzun bir zaman minder güreşinde altın madalya gelmediğini anımsattı.

"Tam 11 yıl sonra 1983 yılında Macaristan'da Avrupa Şampiyonasında Reşit Karabacak şampiyon olarak İstiklal Marşı'nı okuttu. Kırkpınar başpehlivanı olarak uzun yıllar güreşti, aynı zamanda karakucak güreşlerinde başpehlivan olarak güreşti. Yıllarca milli takım antrenörlüğü yaptı. Türk güreşine çok hizmetleri oldu. Örnek bir hoca ve spor adamıydı. Türk sporu ve güreş camiasının başı sağ olsun. Ailesine sabırlar diliyorum. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun."

Güreşte Avrupa'daki madalya hasretine son verdi

Erzurum Güreş İl Temsilcisi Battal Alpkılıç ise ustaları Reşit Karabacak'ın vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Bir Avrupa şampiyonunu kaybettiklerini, üzüntülerin de sosyal medyadan belirttiklerini ifade eden Alpkılıç, Karabacak'ın güreşe Erzurum'da başladığını daha sonra göç ettiği İzmir''de fırında çalışarak yaşamını sürdürdüğünü söyledi.

Karabacak'ın İzmir Tekel Spor Kulübünde güreş yaptığını dile getiren Alpkılıç, 1983'e kadar Türkiye'de ve Avrupa'da 11 yıl boyunca güreşçilerin madalya alamadığını ancak 1983'te Avrupa Şampiyonu olarak Erzurum'u ve Türkiye'yi en güzel şekilde temsil ettiğini belirtti.

Fotoğraf: AA

"Örnek aldığımız bir insandı"

Alpkılıç, Karabacak için "Kendisi gurur duyulacak bir insandır" ifadesini kullandı.

"Reşit abi güreşi bıraktıktan sonra milli takım antrenörlüğü yapmış. Kırkpınar'da başpehlivan üçüncülüğü var. Türk güreşine çok destekleri olmuştur. Sempatisiyle ve tevazusu ile Türk güreşinin bir ağabeyiydi. Bizlere her zaman ağabeylik yaptı. Güzel sedalar bıraktı. Kendisi nice Avrupa ve dünya şampiyonu sporcular yetiştirdi. Örnek aldığımız bir insandı. Kendisine Allah'tan rahmet ailesine sabırlar diliyorum. Başımız sağ olsun."

Karabacak'ın yetiştirdiği öğrencilerden ve Kırkpınar Başpehlivan üçüncüsü Hamza Köseoğlu da şampiyonun vefat haberinin kendilerini derinden üzdüğünü vurguladı.

"Onun verdiği taktikler beni hep başarılı yaptı"

Köseoğlu, merhumun, kendisine emeklerinin çok olduğunu dile getirdi.

"Reşit hocanın herkese güzel bir dokunuşu olmuştur. Maddi ve manevi olarak her zaman arkamdaydı. Bursa'ya her ziyaretine gittiğimde bana hep teknik ve taktik anlamda destek vermeyi sürdürürdü. Bize evladı gibi ilgi gösterdi. Biz de onu babamız gibi severdik. Onun için üzüntümüz çok büyük. Her güreşçiye bir iyiliği dokunmuştur. Onun verdiği taktikler beni hep başarılı yaptı. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun." 

Güreşte sayısız öğrenci yetiştiren Karabacak'ın vefatı hemşerilerini de üzdü

Karabacak'ın baba ocağı Akdağ Mahallesi'nde yaşayan akrabalarından Recep Doğan ise bir zamanlar birlikte güreş yaptıkları milli güreşçinin vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Hem Türk güreşine hem de kendilerine büyük destekleri olan Karabacak'ın sayısız öğrencisinin olduğunu ifade eden Doğan, merhumun şampiyonluklarıyla da gurur duyduklarını belirtti.

Recep Aytekin de Doğu Anadolu'da böyle bir güreşçinin çıkmasından dolayı hep gururlandıklarını ancak vefatı nedeniyle de üzüntü duyduklarını belirtti.